{ "title": "Fatiha Suresi Anlamı", "image": "https://www.fatiha.gen.tr/images/fatiha-suresi-anlami.jpg", "date": "19.01.2024 21:21:17", "author": "gökhan gülkal", "article": [ { "article": "
Fatiha Suresi Anlamı, İslam dinini bize öğretmek için yüce Allah Kuran- kerim'i göndermiştir. Şüphesiz Kuran'ın tüm sûre ve âyetlerinin mesajını anlamaya çalışmak tüm Müslümanların üzerine farzdır. Buradan yola çıkarak Kur'an'ı kerîm'in ilk sûresi Fatiha'nın Arapça okunuşu, anlamı ve kısa açıklamasını aşağıda bulabilirsiniz.

1- Bismillahirrahmânirrahîm.

2- Elhamdü lillâhi rabbil'alemin.

3- Errahmânir'rahim.

4- Mâliki yevmiddin.

5- İyyâke na'budü ve iyyâke neste'în.

6- İhdinessırâtel müstakîm.

7- Sırâtellezine en'amte aleyhim ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn.

1- Besmele.

İyiliği sonsuz ikramı bol Allah'ın adıyla.

Bismillahirrahmanirrahim genellikle Türkçe'ye; 'Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla'ya da 'Esirgeyen bağışlayan Allah'ın adıyla' şeklinde çevrilmiştir. Biz besmeleyi: 'iyiliği sonsuz ikramı bol Allah'ın adıyla' anlamını vermeyi uygun gördük. Bu anlam 'Rahman' ve 'Rahim' kelimelerinden kaynaklanır. Bu kelimelerin her İkisi de 'Rahmet' kökünden türemiştir. Rahmet, iyilik ve ikramı gerektiren incelik anlamına gelir. Allah'a ait bir özelliği ifade etmek için kullanıldığında yalnızca ikram ve iyilik anlamıyla kullanılır.

Aslında bu iki kelime de ana rahmi kavramından türetilmiştir. Ana rahmi iyiliğin sembolüdür. İşte bu nedenle 'merhamet' sözündeki sevgi, iyilik, acıma ve şefkat anlamları manasına ulaşılır. Acıma dürtüsü yanlızca yeterli güce sahip olmayan kişiler için söz konusu olabilir. Yüksek kudrete sahip kişiler yalnız acımakla kalmaz acıdıklarına yardım etmek ve iyilik yapmayı da isterler. Yani merhamet ve acımanın sonucu ikram ve iyiliktir. Allah'ın her şeye gücü yettiği için onun merhameti iyilik şeklinde görünür. Yani merhamet kelimesi zayıflar için 'acıma' güçlüler için 'ikram' ve 'iyilik' anlamlarını ifade eder. Bu sebeple besmelede yer alan 'Rahim” ve 'Rahman' kelimeleri Allah'ın sıfatları olduğu için bu kelimelere ikram ve iyilik anlamlarını vermek gerekmektedir. Varlıkların tamamı her şeylerini Allah'a borçludur.

2- Hamd o âlemlerin Rabbinedir.

Fatiha suresinde hamd kelimesi geçtiğinden manayı da ona şekilde vermek gerekir. 'el-hamdu lillah' ifadesinin başında gelen 'el' eki, 'hamd' sözcüğüne cins anlamı verir ve 'tüm hamdler Allah'a aittir' demektir. Kelime manası olarak Hamd birini yaptığı iyi bir iş nedeniyle övmek anlamına geldiğinden 'Yaptığı her şeyi güzel ve doğru yapmak sadece Allah'a mahsustur' anlamına ulaşırız. Tüm bu anlamları kapsaması ve şiirsel yapıya sahip olması olması nedeniyle 'el-hamdu lillah' sözünün 'Allah neylerse güzel eyler' şeklinde tercüme edilmesi uygun görünmektedir.

3- İyiliği sonsuz ikramı boldur.

Besmele bölümünde açıklandığı gibi Allah'ın sonsuz kudretinin göstergesi olarak merhameti acımanın yanında sınırsız ikram ve iyiliği ile de tezahür etmektedir.

4- Din gününün maliki, sahibi, yetkilisidir.

Bu ayette geçen 'yevm üd-din' sözü 'borç kesme günü' demektir. Allah'a karşı olan borçlarımızın bilincinde olup olmadığımız (Yani Allah'ın gönderdiği dine uyup uymadığımız) o din gününde / hesap gününde belli olacaktır. O din günün maliki yalnız Allah'tır. Kimsenin araya girmesi mümkün değildir ve kimse kimseyi kurtaramayacaktır ve yine kimse kimsenin hesabına müdahale etme imkânı bulamaz.

Fatiha Suresi Anlamı

5-Yarabbi! Kulluğu yalnız sana yaparız, yardımı yalnız senden isteriz.

Müminler Allah'tan başka kimseye kul olamaz. Allah zaten insanın sahibidir. İnsan kabul etse de etmese de bu hakikati değiştiremez. Ancak Müslüman bu hakikatin farkındadır, bu sebeple başka hiçbir varlığa kul olmayı kabul edemez. Allah'tan başkasına kul olmamayı seçmek özgürlüğün zirve noktasıdır. Dünya üzerinde özgürlüğün bundan daha güzel tanımını yapmak mümkün değildir.

Tabi bu ayette istenen yardım insan gücünün üzerindeki konulardaki yardımdır. Yoksa Maide suresi ikinci ayette müminlere yardımlaşma emredilmiştir. Şimdi incelediğimiz ayette bahsedilen yardımdan kasıt Allah'tan istenecek olan yardımlardır. Zaten hiç kimse kendi yapabileceği ya da başka insanların yapabileceği şeyleri Allah'tan istemez. Örneğin az ileride bulunan kitap için kimse 'Ya Rabbi, şu kitabı bana ver' şeklinde bir istekte bulunmaz. O kitabı ya kendi alır ya da kitabın yanında bulunan bir arkadaşından 'arkadaşım şu kitabı verir misin' diye ister. Ama Allah'tan istenenler farklı şeylerdir. Onlar başkasından talep edilemez.

6-O doğru yolu bize göster.

Bu ayeti 'doğru yolu bize göster' diye anlamlandırdık. Çünkü yola girmek insanın görevidir. Allah'ın hidayeti bir öğretmenin öğrenciye sınıf geçirmesi gibidir. İyi bir öğretmen çalışan öğrencisini bir üst sınıfa geçirir. Allah Teâlâ da gerekeni yapana hidayet eder.

7-Kendisine nimet verdiklerinin, gazaba uğramamışların ve yoldan çıkmamış kişilerin yolunu göster.
" } ] }